Pazar, Aralık 10, 2006

Hangi şairi sevdiğini öğrenmek,gülümseten sıcaklığına karşılık,soğuk iklimleri bir yana bırakarak maki yeşilliğinde çiçek açmak ona,düşüncelerine konuk olan sadeliğine süs aramak,tüm süsleri yerinden çıkararak yeniden,bir vapur düdüğünü alıp notalara teslim etmek ,onsuz İstanbul'dan zevk almak,bir gün beraber solunacak olan nefeslerin hatrına,tüm cümleleri ezgilere dönüştürmek,hayatı görmek yerine duymak,bir keman teline hapsedilmiş kalın "mi" leri incelterek,tozları silkelemek sol yanının üzerinden,tüm duygular yaşanmak için var,ya da yaşatabilmek için.Yaşanmışlık için yaşatmak gerek,yaşatmak gerek hüznün içindeki sevinçleri...Mutlulukları kaldırıldıkları kutudan çıkarmak,puslu-gri-sisli bir kış akşamından,bir pazar güneşine dönüştürmek...Tüm dizelerin kafiyelerini sökerek yerinden,notaların kılavuzu yapmak tüm anahtarları,bir akortla düzelecek mi bozulan hayatlar;ya da bir başlık bulmak gerekir mi,isimsiz anılara?En iyisi mi sözler sussun,gecenin karanlığı en güzel türkülerini söyler belki,puslu-gri-sisli bir kış akşamı...

Hiç yorum yok: