Salı, Şubat 28, 2006

BAHAR HAZANLA BİRLEŞEMEZ,ORTADA YAZ VAR...

Pazartesi, Şubat 20, 2006

KIYMA
Kıymalar pişerken-kavrulurken-ki kokuyu alınca vejetaryen olası geliyor insanın,ama yemeği piştikten sonra koklayıp koca bir lokma ekmekle tadınca,etobur olduğuma ve böyle bir lezzeti tattığıma seviniyorum.Aslında ağız sulandıracak da bir yemek değil,ilk defa yaptım,çünkü bugün evde oturdum,çünkü rapor aldım,çünkü hastayım...Eve dönerken elimdeki poşetlerdeki ilaçların hangisinin kaçta içileceğine dair en ufak bir fikrim yoktu,o kısa mesafede(sağlık ocağı-eczane-evim)söylenenleri unuttum.Ama hepsi aynıdır herhalde,tok karna günde üç defa vs...
Djivan Gasparyan dinliyorum,doğru mu yazdım adını acaba?
Bugün kendimi gerçekten ve gerçek bir ev kadını gibi hissettim,sanırım bana bunu hissettiren bütün gün evde olmak ve en acısı çamaşır makinesini çalıştırmak oldu.Elde yıkamayı tercih ederdim elbet,çünkü makine bir deprem gürültüsü edasıyla banyoda gezintiye çıkıyor.Çevresinde ne varsa attırıyor.Biraz kıskanç bir ruha sahip,çevresinde kimseyi ve hiçbir nesneyi istemiyor.Kimseyi dedim çünkü makine sarsılınca ev de sarsıldı,koştum tuttum,beni de savuracaktı,34 beden birini istemedi yanında,çamaşır makinesi hakkında bu kadar çok konuşulur mu?Öyle oluyormuş,yok 30 derece,yok renkliler,kosla sıvı böğğkk...
Nihayet İstanbul'u da güneşler içinde gördük,artık biraz daha neşelenecek etraf,bereli,atkılı lahana insanlar görmek istemiyorum,kalın çorap giymek istemiyorum,çünkü ben bir Akdeniz kızıyım,yeterrrr....

Pazar, Şubat 19, 2006

"ERKEKLERİ ŞİİR OKUMAYAN BİR TOPLUMUN KADINLARI SEVMEYİ ÖĞRENEMEZLER." Bu cümle bir kitabevinin kapısında kocaman yazıyordu.Hem hoşuma gitti,hem de gıcık oldum,deli gibi yemek yedim.Hiç yemediğim kadar...sepet sepet ekmek dilimleri,sepetleri Musa'nın sepetine benzetip güldük.Sinemaya yine gidemedik,şimdi maximum rock programını dinliyoruz,eski günler ve yıllardaki gibi,haftanın en sıkı onlusu,yine Pentagram listede,şaşırıyorum,bu hafta bir numara olmasın,şöyle desin kıvırcık saçlı program sunucusu Güven Abi: Bu hafta birinciliğe layık bir eser bulunamadı...

Perşembe, Şubat 16, 2006

2 gündür bilgisayarımın çöktüğünü zannediyordum,bu kadar anlıyorum bu makineden işte,meğer disketi içinde unutmuşum,olabilir mi böyle bir şey?Planlarım da içindeydi,her şeyim içindeydi,okula müfettişler gelecek:Güzel bir bahane olurdu,eskiden elektrikler kesildi ödevimi yapamadım gibi şeyler denirdi,şimdi bağlantım koptu, ya da bilgisayarım çöktü denecek,komikkk.Ama sorun halloldu,artık plan yapmazsam müfettişe canım istemedi diyeceğim.Artık İngilizce derslerine de gireceğim,oleyyy
Üşüyorum,odam ısınmıyor,tırnaklarım mosmor oldu,yemek yapmaya üşendim,dışarda yedim geldim,karışık salata,arada bir yapmak lazım,vitamin depolamak lazım,yeşil çay aldım,bozdum kafayı sağlıkla..Budur...

Pazartesi, Şubat 13, 2006

Çok Gerekli Bilgiler
Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
Peru'da hiç umumi tuvalet yoktur. (Korkunçç)
Gözleri açık tutarak hapşırmak imkansızdır. (Bi dene bakalım.)
İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir. (Orta parmağınızı sürekli öne doğru attırırsanız-dikey olarak-tırnağınız daha hızlı uzar.Kih kih..)
Gecenin bi vakti yaptığım tavuk suyu çorbasındaki yumurta sarısı neden topak topak oldu? Ben ne yaptım? Kuzenimi aradım:" Dökmek istemiyorummm,çok uğraştım.." Süzgeci tencereye balık tutarmış gibi daldırıp sonra o topakları kaşıkla ezecekmişim..Nasıl fikir ama? MMM,çok güzel oldu,topaklar yok artık,olmayacak şey var mı be yaw?

Pazar, Şubat 12, 2006


Sana önceden yazdigim dizeler yalan söylüyordu;
Seni bundan daha çok sevemem diyenler hani;
Ama o zamanlar aklim bir türlü almiyordu,
Içimdeki alevin daha da parlak yanabilecegini
Oysa zaman, krallarin fermanini bile degistirir,
Yeminler arasina girer, milyonlarca oyunuyla,
Kutsal güzelligi karartir, sivri niyetleri köreltir;
Nice dik baslari degisimin çarkina uydurur sonunda;
Heyhat! Ben de zaman denen zorbanin korkusuyla,
'En çok simdi seviyorum seni,' diyemez miyim;
Askimdan kusku duymadigim, en emin oldugumda,
Gelecegi unutup, o güne taç giydiremez miyim.
Ask bir bebek olduguna göre, hayir, bunu diyemem,
Büyümesini sürdüren seyi, büyümüs gibi göremem.

William Shakespeare

Cumartesi, Şubat 11, 2006

hoşgeldim