Pazartesi, Nisan 06, 2015

susmak yarım kalmak mı?

hayatın durduğu-donuklaştığı-akışkanlığını kaybettiği,tüm doğanın seslerini kıstığı anlık bir susuş...Bir dengeyle başlar her şey,dengesizlikle devam eder,sonra her şey tepetaklak...
Mavisi soluk Akdeniz'in...göğün,gökkuşağının...
Yol tutmuştu,tutmuştu çevirmişti beni-beynimi yolundan.yolumdan alıkonuldum.Bir öğin sarhoşluk,bin öğün sarhoşluk...Boşa harcanmış,boşa geçmiş gibi onca dakika,saat,gün ay..
Susmak,konuşmaya susamak mı?
Hayata katkısızdım,elim kolum dönme dolaplarda,"geçer " dediler,"sus".Geçip gitmesini istemedim ki ben,koşmak istedim,düşmek istedim,yuvarlanmak..yokuş aşağı...
Hangi savaşa kendini hazırlıyordu böyle bedenim,beynim,hücrelerim neyin savaşını kazanmaya çalışıyordu?Bazen çok güçlü oluyor içimdeki diğeri,meydan okuyor.sen güçlüsün dedikçe güçten düşürüyor.

En çok da kendimize acırız ya, en çok da kendimize acımasız davranırız.
Uyumak istedim,uyuyup susmak,unutmak...Saatlerce uyutulmak...Ağaçların hışırtıları bile fazla geliyor kulaklarıma,bir kuşun sonbahar neşesi,can çekişen kendi sesim,ss sus,sus...
Ses,yüz,söz,insan...
Her şeye rağmen çok güzel kuşların sesleri,bir elektro gitar,bir melodi,kapı gıcırtısı.Kulaklarımın pası,beynimin kiri,ruhumun tıkırtısı,tıklatıp yokluyor ara sıra...Yollar benim artık,çekilmem kendi gölgemin önünden.

Şimdi tamamladım tüm sessizliklerimi...

Salı, Şubat 10, 2015

Yine aynı rüyaları görmeye başladım,uykularım kalitesizleşti,can sıkıcı şeyler görüyorum,uykusunda yorulur mu insan?

Çarşamba, Haziran 18, 2014





Böyle de bir yere girmişliğimiz oldu...

Cuma, Haziran 13, 2014

Dünya Kupası mı? O yooo...

Cumartesi, Mart 01, 2014


"Oksijen bizi zehirliyor" demiş biri...

Çarşamba, Kasım 06, 2013

Eveeet,benim mor sayfam;
Olaylar,kişiler,yeni ev,yeni okul;
Yeni öğrenilen yemekler,pasta-börekler,
Yeni dostluklar,arkadaşlar,yeni kararlar kararsızlıklar,
Şimdilik bunlar...

Salı, Mart 26, 2013

Yeni iş yeri,yeni iş arkadaşları...
Benim 3 senede bir şehir ve okul değiştirmem lazım,genelde 2002'den sonra hep böyle oldu,artık alışkanlık yaratıyor değişiklik.Güzel mi?Başta güzeldi,artık zor geliyor.Neden? Kendimi tanıtmaya,yeni arkadaşlıklar kurmaya gücüm yok;çünkü yaşlanıyorum,göz altı şişliklerim fazlalaştı,ya da yüz çizgilerim..
Sohbet kurma isteğim giderek azalıyor,çünkü kimse kimseyi dinlemiyor,herkes kendini anlatmanın derdinde.Ben de sadece dinliyorum,eskiden konuşurdum,şimdiyse koca bir boşluk...
Telefon konuşmalarım otomatiğe bağlanmış,sanki kendimi önceden kaydetmişim cihaza,o benden ayrı karşımdakiyle 'söyleşiyor'...
Günler geçiyor,bahar geldi,enginar çıktı,baklanın son demleri...Hep uyuyorum,gündüz uyuyorum,kalkıyorum,gece yine uyuyorum,işte uykum geliyor,spordan çıkarken esniyorum.Halim,enerjim yok..Zaten bu yazı da insanın var olan enerjisini de sömürür.
Mini depresyon,güneşli günlerle birlikte değişecek.İnancım var,ha bir de taşınmak üzereydik,adam satmaktan vazgeçti son anda,artık bu evi temizlemiyordum bile taşınacağız diye,kafa üstü gömüldük yani eski ev diye konuşmaya başlamıştık şu anki evimizden.
Herkesin dediği gibi 'hayırlısı' ama içinde 'hayır' geçmesin artık bir şeyin,çünkü hayır evetin zıttı.
Yeni iş yeri,yeni iş arkadaşları...
'Hayırlısı'...