Çarşamba, Aralık 27, 2006

Çeşitli ve şiddetli yıkımlardan sonra yayınımıza devam ediyoruz.Artık söyleye söyleye ve çağıra çağıra kışı getirdi insanlar sağolsun...İlk kar dün düştü yere,dün 26'sı idi aralığın..Lapa lapa yağdı bi ara;ama tutmadı tabi,zaten yerler ıslaktı.Dün 26'sıydı aralığın...Ne kadar yağarsa yağsın buz tutuyor artık üstü,kaymaya da pek müsait,her an kayıp düşmeye...Zemin zaten ıslak,zaten ağlamış gökyüzü.Dondurucu varlığını hatırlatmak istercesine 26'sında yağdı kar...
Ve uyutmadı üstüne yağdırdığı kişiyi sabaha kadar...

Çarşamba, Aralık 13, 2006

Artık notalarla bile gönül eğlendiremiyorum.Her şeyi ciddiye alıyor,biraz daha az gülüyorum.
Tüm sevdiğim şarkıları dinlemek ve dinletmek istiyorum...Cümlelerim amacına ulaşmıyor,harflerin arasına sıkıştım,kıpırdayamıyorum,yağmurdan nefret ediyor;şemsiyemi her yerde unutuyorum.
Her şey kurudu,ıslanan her şey çekti; sandalyeme çökmüş bir yalnızlığı paylaşıyorum,aynı odadayız,aynı ekrana bakıyoruz,o benim gözümden seyrediyor,ben onun kalbiyle seviyorum kendimi..Onun düşünceleri ile konuşuyor,yalnızlığını tüm şehre dağıtıyorum..Dağıtıyorum her yere mutlu mutsuzluğumu,biraz daha az gülüyorum,gülümseten yalnızlığımıza.
Belki içimde yarattığım o isimsiz şarkıya yazıyorum,ona sıkıştırıyorum tüm harfleri,sonuna kadar açık şimdi müziğin sesi,biriktirmişken içimdekileri,sessizce bağırıyorum,ben onun kalbiyle seviyorum kendimi,kendimden nefret ederek...

Pazar, Aralık 10, 2006

Hangi şairi sevdiğini öğrenmek,gülümseten sıcaklığına karşılık,soğuk iklimleri bir yana bırakarak maki yeşilliğinde çiçek açmak ona,düşüncelerine konuk olan sadeliğine süs aramak,tüm süsleri yerinden çıkararak yeniden,bir vapur düdüğünü alıp notalara teslim etmek ,onsuz İstanbul'dan zevk almak,bir gün beraber solunacak olan nefeslerin hatrına,tüm cümleleri ezgilere dönüştürmek,hayatı görmek yerine duymak,bir keman teline hapsedilmiş kalın "mi" leri incelterek,tozları silkelemek sol yanının üzerinden,tüm duygular yaşanmak için var,ya da yaşatabilmek için.Yaşanmışlık için yaşatmak gerek,yaşatmak gerek hüznün içindeki sevinçleri...Mutlulukları kaldırıldıkları kutudan çıkarmak,puslu-gri-sisli bir kış akşamından,bir pazar güneşine dönüştürmek...Tüm dizelerin kafiyelerini sökerek yerinden,notaların kılavuzu yapmak tüm anahtarları,bir akortla düzelecek mi bozulan hayatlar;ya da bir başlık bulmak gerekir mi,isimsiz anılara?En iyisi mi sözler sussun,gecenin karanlığı en güzel türkülerini söyler belki,puslu-gri-sisli bir kış akşamı...

Pazar, Aralık 03, 2006

Yürüyememek

Soluk soluğa kalana kadar koşmak istedi,oysa kendini engelleyen duvarlar arasına sıkışmış,dizlerini bükmüştü,tüm duygularını açığa çıkarmak istedi ama yavaş yavaş hislerini de kaybediyordu.Tüm renkler de canlılığını yitirmeye başlamıştı.Gri bir gölge dışında çıplak bir oda,boş bir oda,ses bile yankılanmıyordu;bağırmak istedi ama çıkmadı sesi.

Yarım kalan bir paragraf yazdı ve döndü arkasını,yürümek istedi;ama taşımadı ayakları onu,gri gölgeli boş odada.

Cuma, Aralık 01, 2006

KRONİK BEYİN SULANMASI
Tüm haftanın yorgunluğunu sırtıma yüklemiş,gelmişim eve,öncesinde mahalle bakkalına girmiş,pançolarımı lays lerimi almışım,bi de penguen...5 günün sabahı küfrederek kendi kendime,"öf ya ne çabuk çaldı bu telefon,5 dak. daha yaa.." diye diye son dakika yetiştiğim stresli ortamdan 2 gün uzak kalacağıma bayram edercesine gelmişim eve...Tv karşısında annemin eskiden olsa diyeceği lafı düşünüp gülümseyerek : "kızım,yeme o pis şeyleri yemekten önce,iştahın kapanacak" Şimdi olsa da yemek yapmış olsa bana,gelip hazıra konsam..Neyse gelip yedim bi güzel onları,e uydum da var ya artık,sinema kanalları arasında gezmekten,aynı anda 3 film izlemeye çalışıp konularını,kişilerini karıştırmaktan bıkıp,"görmemiş" sıfatını yakıştırdım kendime,bu yarım saatte neler oldu neler aslında,tv karşısında elimde penguen,diğer elimde cipslerim,bacaklarımı atmışım koltuğun üstüne...Biissüürü de karar aldım hiç bir işe yaramayacak;ama yine de aldım.Bazen kararsız kalmaktan daha da iyidir ya,eski ev arkadaşım da evlendi;ama bunun aldığım kararlarla ilgisi yok,sadece evlendi,neyse biz geride kalanlara bakalım,içelim-güzelleşelim.
Çöplerin aşağıya indirilmesi gerek,azıcık da evin toparlanması...
Tüm haftanın yorgunluğunu sırtımdan atmaya çalışıp rahatsız sandalyeme oturup,aha bunun karşısına geçtim,yorgunluğum azaldı mı?Yok !
Biraz karar aldım ben,biraz da streslendim,sırtlandım geliyorum.