Salı, Mart 26, 2013

Yeni iş yeri,yeni iş arkadaşları...
Benim 3 senede bir şehir ve okul değiştirmem lazım,genelde 2002'den sonra hep böyle oldu,artık alışkanlık yaratıyor değişiklik.Güzel mi?Başta güzeldi,artık zor geliyor.Neden? Kendimi tanıtmaya,yeni arkadaşlıklar kurmaya gücüm yok;çünkü yaşlanıyorum,göz altı şişliklerim fazlalaştı,ya da yüz çizgilerim..
Sohbet kurma isteğim giderek azalıyor,çünkü kimse kimseyi dinlemiyor,herkes kendini anlatmanın derdinde.Ben de sadece dinliyorum,eskiden konuşurdum,şimdiyse koca bir boşluk...
Telefon konuşmalarım otomatiğe bağlanmış,sanki kendimi önceden kaydetmişim cihaza,o benden ayrı karşımdakiyle 'söyleşiyor'...
Günler geçiyor,bahar geldi,enginar çıktı,baklanın son demleri...Hep uyuyorum,gündüz uyuyorum,kalkıyorum,gece yine uyuyorum,işte uykum geliyor,spordan çıkarken esniyorum.Halim,enerjim yok..Zaten bu yazı da insanın var olan enerjisini de sömürür.
Mini depresyon,güneşli günlerle birlikte değişecek.İnancım var,ha bir de taşınmak üzereydik,adam satmaktan vazgeçti son anda,artık bu evi temizlemiyordum bile taşınacağız diye,kafa üstü gömüldük yani eski ev diye konuşmaya başlamıştık şu anki evimizden.
Herkesin dediği gibi 'hayırlısı' ama içinde 'hayır' geçmesin artık bir şeyin,çünkü hayır evetin zıttı.
Yeni iş yeri,yeni iş arkadaşları...
'Hayırlısı'...