Çarşamba, Eylül 26, 2007

İnsanlar değişir mi? Yoksa ambalajlarını mı yenilerler? Güncellenirler belki,hani eskiden fasulye,haşlanmış yumurta yemez de artık,şimdilerde yemek seçmez? Eskiden sinirlidir,sinirlenir her şeye de,şimdi hiçbir şeye sesi çıkmaz.Sabırsızdır önce,her şey hemen olsun ister de,hiçbir istediği olmaz telaştan,aceleden.Şimdi her şeye özenle,sabırla yaklaşır.Bir bahçeye en güzel çiçekleri dikip onları sevgiyle sulamak gibi.Bir an önce büyümeyi istediği zamanlar,şimdi birçok şey için artık geç kaldığının farkına varılması..
İnsanlar değişmez,bebekken şekillenir her şey,sıcak pilav ağzını yakmıştır,ağzına zorla sokulmaya çalışılan o kaşığın demir sıcaklığından.Çocukken yerleşir,sıkıntıya girdiğinde ağlama isteği gibi,o zamanlar affetmek diye bir şey yok;acımasız-yaralayıcı, çocukken oynanan oyunlar,oyuna alınmayan-sokulmayan sümüklü mahalle arkadaşlığı,sonra affetmeyi de öğreniyor insanlar,oyuna oyunbozan insanları almayı da.Artık fasulyeden değilsin oyunda,her şey gerçek,can acıtıcı.Toprak ve suyla oluşturulan oyuncaklar yerine insanlar var artık,onlar birbiriyle oynuyorlar,paket lastiği ile sarmalanmış yeni ambalajlarında kendilerini sunuyorlar fasulyeden oyunculuktan yan rollere terfi etmeye çalışarak.
Eskiden limonun nereden kesileceğini bilmiyordum;şimdi son damlasına kadar sıkıyorum kendimi...

Hiç yorum yok: