Pazar, Ocak 07, 2007

Güzelim Ant. oldukça soğumuş,artık "kışın da çok ılık Ant.ın havası" diye övünmeyeceğim,balkonda kahvaltı yapmakla hava atan ben, dona dona oturdum tatil boyunca,yeni bi yerler açılmış;ama aynı insanlar,sokaklar...Özlediğim bazı şeylerin aslında o kadar da özlenmeye değer şeyler olmadığına dair düşünceler oluştu bende,bunda artık odamı "odam" gibi hissetmemenin de etkisi olabilir,8 yıldır evden ayrı yaşayan birinin odası artık kendi odası olmuyor herhalde,biraz da depo olarak kullanılması da cabası.Kullanılmayan eşyalar,geniş-kocaman bir yüklük,rengarenk çaputlar,2 farklı renkte 2 farklı halı...Uyumsuzluğun uyumu bile olamamış renk cümbüşü...
İlk aşk acısı çekip de gözyaşı döktüğüm,suçluluk duygusuyla kıvrandığım vakitler sessizliğine sığındığım odam,artık yabancı bir konuk odası şimdi.Daha soğuk ve karanlık.
Döndüm,hiçbir zaman benim olmayacak evime,odama;ama ben koydum sehpanın üzerine kullanılmış selpakları.Yıkanmamış bulaşıkların verdiği sıkıntıyla uyudum geniş geniş,mor yatak örtüm tüm dertlerime şahit oldu,sevinç nidalarıma kulaklarını tıkadı.İstediğim her yere çivi çaktım.Söktüm,bi daha çaktım.
Döndüm,odamda huzurlu bir yeşillik içinde,yeşil çay içiyorum şimdi.
Hoşgeldim.
Tüm çivilerimi sökmeye...

Hiç yorum yok: